16 Ekim 2013 Çarşamba

Ruhi Mücerret


Korkma Ben Varım ve Dublörün Dilemması'ndan sonra yeni bir Murat Menteş romanı “Ruhi Mücerret”. İki kitabın ardından bu kitapta da çizgisini koruyarak ve ritüellerine devam ederek artık roman duruşunu oturtmuştur Menteş. Bu kitap bir Murat Menteş ekolüdür artık. 100 yaşındaki Ruhi Mücerret’in hikayesini anlattığı bu kitap hakkında yorum yapmak da zor açıkçası. Çünkü 100 yaşında bir adamın hikayesi anlatılıyor ve bunu okuduktan sonra karakterle genel olarak herhangi bir bağ kuramıyoruz. Kısa bir tanıtma gerekirse, Ruhi Mücerret 100 yaşında bir İstiklal Savaşı gazisidir ve tüm yılı ülkenin dört bir yanında olan kutlamalara katılarak geçirir ve kendinden 70 yaş küçük birisine aşık olur.

Emrah Serbes demiş ki : “ 100 yaşından küçükseniz bu romanı mutlaka okuyun” kitabın arka kapağında yer alan bu öneriye uymanızı şiddetle öneririm. Ruhi Mücerret hem eser olarak hem de karakter olarak ayakları yere çok sağlam basan bir yaratı.

Kitabı herhangi bir kitap rafında gördüğünüzde kitabın kapağındaki televizyon zaten ilginizi çekecektir. Her zaman olduğu gibi sıradışı isimlere sahip olan sıradışı karakterlerin birleşmesinden oluşan bu Murat Menteş romanında hikayenin aslını yine sıradışı olaylar oluşturuyor ve bu kez gerçekten sıradışı bir kapağa sahip. Yani kısacası sıradışı bir roman Ruhi Mücerret.

Kitap Coca-cola treninin Pepsi gemisine çarpması ile başlıyor ve bu olaydan sonra sıralanan her bölümün kendine has ve çekici başlıklara sahip olduğunu söylemeliyim. Klasikleştirdiği bölğm başlangıcındaki alıntıları ve altı çizilmeden geçilemeyen cümleleriyle bir kez daha okuma zevkini yukarılaa çeken bir romana imza atmış Menteş. Anlatıcıların rol dağılımı da kurgunun içerisine öyle güzel oturmuş ki tadına doyulmuyor.
Ruhi Mücerret’in tehditkar konuşmaları ve Civan Kazanova’nın icat etme çabası en çok ilgimi çeken şeyler olmuştur bu romanda. İçerisinde kullanılan aşk temasını silik bir şekilde göze batıran bu kitapta Masum Cici karakteriyle öfkelenirken, Fujer Fuji karakteriyle heyecanlanabilirsiniz. Takdire şayan bir isim soyisim seçimi olan Korkut Üneli’yi ise bu kitapta bir kez daha görmek eminim hoşunuza gidecektir (Menteş kitaplarını sırasıyla okuyorsanız tabii). Serpil Silahlıperi karakterinin şifrelerini çözerek okumanız dileğiyle...

Bir son söz olarak:

“Eğer bir kitabı bir solukta okumak diye bir şey olmasaydı ben icat ederdim”


En çok sevdiğim kısım bölümünde bu kez 3 farklı parça paylaşacağım. Çünkü kitap gerçekten bir altı çizilesi cümle bolluğu sunuyor okuyucuya. Aslında bu üç alıntı haricinde paylaşabileceğim daha 33 tanesi de var :) bir de son olarak kitabın kapağındaki televizyondan seyredebileceğimiz güzel bir de soundtrack'i var linkini paylaşıyorum: http://www.youtube.com/watch?v=5eQ3-27U1aA




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder