Korkma Ben Varım ve Dublörün Dilemması'ndan sonra yeni bir
Murat Menteş romanı “Ruhi Mücerret”. İki kitabın ardından bu kitapta da
çizgisini koruyarak ve ritüellerine devam ederek artık roman duruşunu
oturtmuştur Menteş. Bu kitap bir Murat Menteş ekolüdür artık. 100 yaşındaki
Ruhi Mücerret’in hikayesini anlattığı bu kitap hakkında yorum yapmak da zor
açıkçası. Çünkü 100 yaşında bir adamın hikayesi anlatılıyor ve bunu okuduktan
sonra karakterle genel olarak herhangi bir bağ kuramıyoruz. Kısa bir tanıtma
gerekirse, Ruhi Mücerret 100 yaşında bir İstiklal Savaşı gazisidir ve tüm yılı
ülkenin dört bir yanında olan kutlamalara katılarak geçirir ve kendinden 70 yaş
küçük birisine aşık olur.
Emrah Serbes demiş ki : “ 100 yaşından küçükseniz bu romanı
mutlaka okuyun” kitabın arka kapağında yer alan bu öneriye uymanızı şiddetle
öneririm. Ruhi Mücerret hem eser olarak hem de karakter olarak ayakları yere
çok sağlam basan bir yaratı.
Kitabı herhangi bir kitap rafında gördüğünüzde kitabın kapağındaki
televizyon zaten ilginizi çekecektir. Her zaman olduğu gibi sıradışı isimlere
sahip olan sıradışı karakterlerin birleşmesinden oluşan bu Murat Menteş
romanında hikayenin aslını yine sıradışı olaylar oluşturuyor ve bu kez
gerçekten sıradışı bir kapağa sahip. Yani kısacası sıradışı bir roman Ruhi
Mücerret.
Kitap Coca-cola treninin Pepsi gemisine çarpması ile
başlıyor ve bu olaydan sonra sıralanan her bölümün kendine has ve çekici
başlıklara sahip olduğunu söylemeliyim. Klasikleştirdiği bölğm başlangıcındaki
alıntıları ve altı çizilmeden geçilemeyen cümleleriyle bir kez daha okuma
zevkini yukarılaa çeken bir romana imza atmış Menteş. Anlatıcıların rol
dağılımı da kurgunun içerisine öyle güzel oturmuş ki tadına doyulmuyor.
Ruhi Mücerret’in tehditkar konuşmaları ve Civan Kazanova’nın
icat etme çabası en çok ilgimi çeken şeyler olmuştur bu romanda. İçerisinde kullanılan
aşk temasını silik bir şekilde göze batıran bu kitapta Masum Cici karakteriyle
öfkelenirken, Fujer Fuji karakteriyle heyecanlanabilirsiniz. Takdire şayan bir
isim soyisim seçimi olan Korkut Üneli’yi ise bu kitapta bir kez daha görmek
eminim hoşunuza gidecektir (Menteş kitaplarını sırasıyla okuyorsanız tabii). Serpil
Silahlıperi karakterinin şifrelerini çözerek okumanız dileğiyle...
Bir son söz olarak:
“Eğer bir kitabı bir solukta okumak diye bir şey olmasaydı ben
icat ederdim”
En çok sevdiğim kısım bölümünde bu kez 3 farklı parça paylaşacağım.
Çünkü kitap gerçekten bir altı çizilesi cümle bolluğu sunuyor okuyucuya. Aslında
bu üç alıntı haricinde paylaşabileceğim daha 33 tanesi de var :) bir de son olarak kitabın kapağındaki televizyondan seyredebileceğimiz güzel bir de soundtrack'i var linkini paylaşıyorum: http://www.youtube.com/watch?v=5eQ3-27U1aA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder