20 Kasım 2013 Çarşamba

Herkes Herkesle Dostmuş Gibi



"Herkes Herkesle Dostmuş Gibi" Barış Bıçakçı'nın ilk romanı ve bir ilk roman için fazlasıyla zengin bir kitap.

Bıçakçı'nın insan ilişkilerine, sıradan insanlara eğildiği, hayatın insanları ve insanların hayatı nasıl sürüklediğin göstermeye çalışan Ankaralı bir roman
Evet. Ankaralı.
Çünkü Ankara'yı o kadar iyi biliyor ki bu roman, ne ayrıntılı tasvirler kullanmak gereği duyuyor ne de içinde geçtiği yolları tarif ediyor. Yalnızca Ankara'da bir gezintiye çıkıyor ve ayrıntıya girme ihtiyacı duymadan okuyucuya Ankara'nın neresinde olduğunu söylüyor.
Ayrıca, kitabın arka kapağında da yazdığı gibi "şair elinden çıkmış bir roman" Herkes Herkesle Dostmuş Gibi.. Ankara için, sıradan insanlar için, standart hayatlar, duygusal bağlar ve insani olgular için öyle anlatılar tasarlamış ki Barış Bıçakçı...
Kitaptaki bilinç akışı ve olay geçişleri de bir şairin olayın içinde olduğu hissini okuyucuda uyandırıyor.

Benim açımdan kitabın etkileyici yönü ise insan analizleri; geçişler, karşılaştırmalar, duygu yükleri, dertler, sıkıntılar, mutluluklar, beklentiler ve aklımıza insanla ilgili her ne geliyorsa... Biz nasıl yaşıyorsak bu kitap da aynı bizim yaşadığımız gibi yaşıyor Ankara'da.

son olarak, kısa bir yolculukta yahut ayrılacak küçük bir zamanda, bir çırpıda okunabilecek bir romancık Herkes Herkesle Dostmuş Gibi

en çok hoşuma giden kısmı


Niyazi Karabulut

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder