1 Haziran 2014 Pazar

Kızıl Nehirler



Fransız yazar Jean Cristophe Grange polisiye gerilimin dünyaca en çok tanınan isimlerinden birisi. Kızıl nehirler yazarın 2. kitabı ve ünlenmesinde en büyük rolü oynayan kitaplarından birisi.

Polisiye türünün genelde best-seller kategorilerinde kendisine yer bulduğunu ve edebi değerinin düştüğünü göz önüne alırsak Grange'ın bu durumun öncesinde değerlendirebiliriz. Hatta türün bu kadar ünlü olması ve herkesin eline düşmesi, belirli bir okuyucu kitlesinin belirlenememesi açısından etkisinin olduğunu bile söyleyebiliriz.
Gelelim Kızıl Nehirler'e. Kızıl Nehirler yazarın diğer kitaplarıyla karşılaştırıldığında bir çok benzerlik taşıyor olmasına rağmen akıcılık ev hikaye örgüsü açısından daha etkili bir roman.

Hikaye Fransa'nın bir üniversite kasabasındaki cinayetler etrafında şekilleniyor ve iki yönlü olarak ele alınıyor. Bu şekilde merak öğesini ve ilgi çekiciliğini güçlü tutuyor Grange. Hikayenin işlendiği karakterlerden birisi cinayetleri araştıran dedektif Pierre Niemas diğeri ise idealist polis Karim. Farklı bakış açılarından ve farklı hiyakeler üzerinden ilerleyen roman akıcılığını sonuna kadar kaybetmiyor.

Polisiye bir roman açısından kötü bir yön bulmak zor Kızıl Nehirler'de fakat edebi bir ürün olduğu göz önüne alındığında dilin kullanımı ve anlatım olanakları açısından biraz fakir bir eser olduğunu söyleyebiliriz.

Grange için ise şunu söylemeliyim ki gerçekten çok etkileyici ve kalıcı bir düzen oluşturuyor kendi tarzında. Fakat ilerleyen kitaplarında tarzının yerleşmesi ve artık okuyucuyu şaşırtma seviyesi düştüğü için bir yerden sonra üzerimdeki etkisi bitti diyebilirim.

Kitaptan ufak ufak:

Biz efendileriz, biz köleleriz.
 Biz her yerdeyiz, hem de hiçbir yerde. 
 Biz karar verenleriz.
 Kızıl Nehirlerin hakimiyiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder