Uyandığı sahillerin kumunu okşardı Klamendo ve her sabah
başka bir sahilini okşardı Akdeniz’in. Tek istediği sabahları uzun uzun iç
çekmekti. Uyandığında ciğerlerine Akdeniz’in kokusu dolmuyorsa yaşaması mümkün
değildi.
Dalgaların kumları yutmaya çalıştığı hoş bir gürültüyle açtı
gözlerini Marsilya’ya. Elleri nasırlı balıkçılar denizi süzmeye çalışıyorlardı.
Denizi çekenleri severdi Klamendo, çekemeyenleriyse hiç çekemezdi. Dalgaların
gürültüsünde denizi seyredenler denizi içine çekmek istiyorlardı. Denizi içine
çekmek isteyenlerle hemhâl olurdu Klamendo, dalgalardan kaçanlaraysa illet
olurdu.
Birden sahil şeridinden mavi şapkalı bir adam yağmur
getirdi. Şehirdeki tüm yabancılarla birlikte yağmuru seyrettiler. Ne garip ki
hiç biri ıslanmamıştı. Deniz tarafından bir başka mavi şapkalı Fransız yağmur
getirdi. Şehirdeki tüm yabancılar Klamendo’yla birlikte yağmurda ıslandılar. O
kadar ıslandılar ki yağmuru görme şansları olmadı. Kimisinin teni başak sarısı,
kimisininki kakao yaprağı tonunda olan bütün bu yabancılar hep birlikte
Marsilya sahil şeridindeydiler o gün. Akdeniz kıyısı boyunca yetmiş kilometre
yürüdüler. Hiç biri koşmaya yeltenmiyordu. Klamendo tüm bu yabancılarla
birlikte Akdeniz boyunca yürüdü akşama kadar. Onlar yürüdükçe deniz de
yürüyordu sanki. Onlar yürüdükçe çağdaş kahkahalar atıyordu martılar. Ve
balıkçılar nihayet karınlarını doyurmuşlardı. Böylece akşam olmuştu.
Akşam olunca Marsilya’daki tüm insanlar Monte Kristo Kontu
zannediyorlardı kendilerini, Klamendo bu şehre veda etmesi gerektiğinin farkına
varıyordu böylece. Ama Klamendo gitmek istedikçe limana gemiler yanaşıyordu.
Gemi filolarının en sevdiği limandı Marsilya Limanı. Her yeni gelen gemide
Klamendo’nun zamanı daralıyordu. Her yeni gemide yeni yabancılar geliyordu
şehre. Ne çok yabancı geliyordu bu şehre? Bu şehre daha fazla bağlanmadan, daha
fazla insanın kafasında yer etmeden terk etmeliydi bir gün mutlaka geri
geleceği bu şehri. Artık kesin bir veda etmesi gerektiğinin farkına varmıştı
Klamendo zira uykusu da gelmişti, göz kapakları yavaş yavaş kapandı.
Niyazi Karabulut
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder